14 Nisan 2018 Cumartesi

Prut Savaşı ve Baltacı Mehmet Paşa.




Baltacı Mehmet Paşa Çariçe Katerina





Rus çarı I.Petro (Namı diğer Deli Petro) !700 yılında İstanbul antlaşması ile Osmanlı’dan Azak kalesini almış ve yönünü Baltık bölgesine dikmiş idi.
27 Haziran 1709’da İsveç Kralı XII.Charles (Demirbaş Şarl) lı  Poltova’da ağır bir yenilgiye uğrattı. Bacağından yaralanan İsveç Kralı sınırı geçerek Osmanl’nın Bender kalesine sığındı.
 
İsveç Kralı Demirbaş Şarl
Osmanlı savaş divanı İstanbul’da toplandı alınan karar ile Rusya’ya savaş ilan edildi ve 1711 yılında Başkomutanı Baltacı Mehmet Paşa olan 100 bin kişilik bir Osmanlı ordusu Romanya’ya yöneldi.
Savaşa geçmeden önce Baltacı Mehmet Paşa’yı tanıyalım

Baltacı Mehmed Paşa (ölümü 30 Kasım 1721)
   Bugünkü Çorum'un Osmancık ilçesinde  dünyaya geldi. Genç yaşta gezmeye merak saldığı için Trablus, Tunus ve Cezayir'e gitti. Daha sonra İstanbul'a döndü ve akrabalarından Hacı Sefer Ağa aracılığı ile Endurun’a kabul edildi. "Baltacı"  oldu. Ardından "Baltacı Halifeliği"ne yükseldi. Sesi de güzeldi bu yüzden musikiye teşvik edildi. "Müezzin" oldu. Oradan yazıcılığa terfi etti, 1703 Aralık ayında da "Mirahurluk"a yükseldi. 1704 yılı Kasımında "Vezir"liğe, hemen ardından "Kaptan-ı Derya"lığa (Deniz Kuvvetleri Komutanlığı), 21 Aralık 1704'te de "Sadrazamlığa (Başbakanlık) yükseldi.
 
I
Rus Çarı I.Petro
Prut Savaşının Başlaması
Çar I. Petro, Lehistan’dan Mareşal Boris Şeremetev komutasında  bir birliği Boğdan üzerine sevk etti. Bu birlik, Türkler gelmeden önce Tuna köprülerini tutacak, Eflak ve Boğdanlıları (Romanya)  isyana kışkırtacak ,Hristiyanların ayaklanmasını kolaylaştıracaktı. I. Petro’nun kendisi de Lehistan sınırını takviye ettikten sonra ordusuyla harekete geçerek Prut nehri kıyılarında Çucora’da karargahını kurmuştu.
    Ruslar Osmanlı ordusundan önce Falcı geçidine  geçidin çevresinin bataklık olması dolayısıyla sol kanatlarını Tuna’ya kadar güvence altına alabileceklerini düşünmüşlerdi. Oysa Osmanlı ordusunun öncü birlikleri çok hızlı davranarak Ruslardan önce Falcı geçidini geçmişti. Falcı’yı geçen Osmanlı öncü birliklerini karşısında gören Petro, geri çekilmek istemişse de Kırım Hanı Giray hanın kuvvetlerinin geri çekiliş yolunu kapatmasıyla, Prut Nehri kenarında bulunan Novi Stanilesçe mevkiinde kuşatıldı. Aynı günün akşamı Osmanlı ordusunun ana kuvveti de gelmiş Prut’un karşı kıyısına geçmeyi başarmıştı.
Prut Savaşı


       Geri çekilme yolları kesilen I. Petro, 60 bin kişilik mevcudu ile savunma düzeni aldı. Sadrazam ve Başkomutan Baltacı Mehmet Paşa da emrindeki kuvvetlerle cepheden hücuma hazırlanıyordu. Osmanlı ordusunda bulunan İsveçli General Spar ile İsveç elçisi General Ponyatovisky, Baltacı’ya hücum değil, kuşatma teklifinde bulundular. Çünkü Rus ordusu aslında açlık ve susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya idi. Kuşatma onları kısa zamanda teslime zorlayacaktı. Ancak işi hemen bitirmek isteyen Baltacı Mehmet Paşa taarruz emri verdi. üç saat savaşan yeniçeriler, düşmanın çetin direnişi karşısında 7 bin şehit vererek siperlere çekildiler.
      Ancak ertesi gün nehrin öte yakasında kalan kuvvetlerin ve topların da Osmanlı ordusunun saflarında devreye girmesiyle Rus ordusunun ilk günkü başarısından en ufak eser kalmadı. Toplar Rus ordusuna ateş yağdırıyordu, Rus ordusunda tam bir panik havası yaşanıyordu. Çok korkan  I. Petro, “İşte şimdi Şarl’ın Poltova’da uğradığı felaketten daha büyük bir felakete uğradım” diyordu. Moskova’ya  kendisini ancak bir mucizenin kurtarabileceğinden bahsediyor, Esir olursa hiçbir emrini dinlememelerini  yazan bir mektup yazdı.
      Rus ordusu, özellikle gıdasızlık yüzünden çok kötü durumda olduğu gibi, Kırım ordusu da arkadan Prut nehrini tuttuğu için Ruslar buradan su alamıyorlardı. Böylece, susuzluk tehlikesi de baş göstermişti. Yardım gelmeyeceğini bilen I.Petro’nun morali son derece bozulmuş, çadırına çekilerek hiç kimseyle görüşmemeye başlamıştı
     Bu sırada devreye Çariçe Katerina devreye girerek Çar I.Petro’ya Baltacı Mehmet Paşa’ya bir heyet göndererek bir barış antlaşması teklif etmesi yönünde telkinde bulundu Bunun üzerine  Mareşal Boris Şeremetev tarafından Baltacı’ya mektup yazıldı. Mektubu Baltacı’nın karargahına getiren Rus elçileri, barış karşılığı ne istenilirse çarları tarafından kabul edileceğini söylüyordu. Ayroca Rus elçileri yanında Katerina’nın mücevherlerini ve, ordudan topladıkları mücevherleri ve subaylardan ödünç aldıkları yaklaşık 200 bin duka altını beraberlerinde getirerek Baltacı’nın kethüdası Osman Ağa’ya vermişlerdi.
Gönderilen elçiler dönüp de Baltacı Mehmet Paşa’nın barış görüşmeleri için tam yetkili birini bildirince bütün orduda bir umut belirdi.. Görüşmeleri için Çar’ın başbakanı Şafirov Osmanlı karargahına geldi. Görüşmenin başlarında Baltacı, Rus ordusunun tamamen teslim olmasını istediyse de Şafirov bunu ret ederek gerekirse sonuna kadar savaşacaklarını söyledi. Sonunda, 21 Temmuz 1711’de “Prut Antlaşması” adıyla anılan antlaşma imzalandı. Anlaşmanın maddeleri şöyle özetlenebilir:

§  Rusya geçen savaşta Osmanlı’dan aldığı Azak Kalesi’ni iade edecek,

§  Osmanlı topraklarına karadan ticaret için gelenler ve gidenler dışında İstanbul’da Rus elçisi bulunmayacak,

§  Rusların Türk sınırında yaptığı bütün kaleler yıkılacak ve içindeki silahlar Türklere verilecek,

§  Rusya hiçbir şekilde Lehistan’ın ve Kazakların işlerine müdahale etmeyecek,

§  Demirbaş Şarl ülkesine dönene kadar kendisini rahatsız edecek hiçbir girişimde bulunulmayacak,

§  Anlaşma koşulları yerine getirilene kadar Başbakan Şafirov ve Mareşal Şeremetev İstanbu’da kalacak.


Baltacı’yı Prut Antlaşması’nı yapmaya zorlayan durum neydi ? Bu durum devamlı tartışma konusu olmuştur. Bu tartışmaya, Baltacı-Katerina ilişkisi bir şehir efsanesi olarak girmiştir. Rus elçinin getirdiği altın ve mücevherleri  Baltacı Mehmet Paşa bir iftiraya kurban gitmemek için bunları herkesin içinde kabul etmiş almış ve aldıklarını dönüşünde hazineye beyan etmiştir. “Rüşvet” olayını ortaya atanlar İsveçliler olmuştur. Çünkü İsveçliler, Çar’ın çok kötü durumda olduğunu görerek, onun esir edilip, ordusunun dağıtılmasını istediklerinden Baltacı’nın barış kararına karşı çıkmışlar, Baltacı barışta direnince onu “rüşvet” almakla karalamak istemişlerdir.
     Baltacı Mehmet Paşa’yı barışa zorlayan asıl neden yeniçerilere güvenememesi olmuştur. Baltacı daha birkaç gün önce yeniçerilerin isteksizliğine, kolayca püskürtüldüğüne tanık olmuştu. Baltacı Mehmet Paşa Zafer’in arefesinden bir hezimete düşmek istememiş idi.Gerçi Rus ordusu berbat bir durumda idi eğer Baltacı, Rus ordusunun çok kötü durumda olduğunu, özellikle açlık ve susuzluk halini gerçek anlamda bilse idi, belki de barış koşulları çok daha farklı olabilirdi.
Baltacı Mehmet Paşa-Katerina Aşkı
Türk tarihinin en büyük şehir efsanelerinden biri de Baltacı Mehmet Paşa ile Katerina arasında yaşandığı düşünülen ilişkidir
Elbette bu efsanenin hiçbir tarihi dayanağı yoktur.. Katerina’nıno savaş sırasında yazılan günlüklerde kesinkle Rus ordugahından çıkmadığı yazılmıştır.. Ayrıca Prut Savaşı sırasında Baltacı Mehmet Paşa tam 82 yaşındadır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.